Bütün Müslümanların harîm-i ismeti sayılan Mescid-i Aksa’mızın, mübârek Ramazan-ı şerifin şu son günlerinde zâlimlerin çizmeleri ile kirletilmesi, zulmün bardağı taşıran damlalarından biri olmuştur. Zâlimin karşısında hakkı haykırmak büyük cihad ise de bugün yapılması gereken sadece sözlü kınamalar değil; mazlûma uzanan ellerin tutulması ve gerekirse kırılması ve güçlü bir şekilde “dur” denilmesidir. Müslüman halkların yüreklerine düşen acı dillerine ve sokaklarına yansısa da esas beklenen; bu halklara önderlik edenlerin, terör devleti İsrail’e karşı hep birlikte gür bir sesle, söz ve güç birliği etmeleridir. Halkı Müslüman olan bazı ülkelerin, böyle bir terör devleti ile yan yana fotoğraf çektirme yarışına girmeleri, İslâm’a ve Müslümanlara karşı büyük bir ihanettir. Bugün mazlumun yanında yer almaktan korkanlar, yarın zalimlerin pençesinde zilleti yaşamaya mahkûm olacaklardır.
Hukuk tanımadan, pervasızca ve dünyanın gözü önünde Filistin halkının evlerini ve topraklarını gasbeden, mabetlerine saldıran, çocuk-yaşlı demeden katliam yapmaktan çekinmeyen canilerin cezasız kalması, genelde insanlığın ve özelde İslâm milletlerinin derin bir gafleti ve hatta suç ortaklığıdır. Halkı Müslüman olan ülkeler başta olmak üzere, duyarlılığını kaybetmemiş tüm insanlığı, zulüm karşısında söz birliği ve güç birliğine davet ediyor ve yeryüzünde barış ve adaleti tesis etmek için mazlumun âhına kulak vermeye, ses vermeye ve el vermeye çağırıyoruz.
Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı